Hür düşüncelerin Cuma'ya gidip, beyinde potansiyel izinler yaratmadığı bir blogtur. Müessesemiz de bir o kadar klimalı.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Awilda Sana Geliyorum

Hani olur ya, yapman gereken şeyi ertelersin veya kökten vazgeçersin. Sonra gün gelir o ertelediğini, farkına bile varmadan, belki de zevk alarak yaparsın. Eski günlere nalet edersin. " Buna bile mi gücüm yetmiyomuş anasını satim.. " dediğin gün bazı şeylern yola girdiği de gündür aslında. Nereye bağlıycam şimdi bunu biliyo musun ? Awilda vardı, şehir efsanesi, güzeller güzeli Awilda.

Henüz daha 5. yüzyıl.. İskandinav kralının kızı, her ne kadar erkeksi bi duruşa sahip olsada, Danimarka krallığının varisinin gönlünü çaldı bi kere. Awilda cidden de güzel kızmış aslında. Bi tabi 5. yüzyıl itibariyle ağdadır, kıpkırmızı rujdur, hıyar özütlü şampuandır yok ortalıklarda. Kızımızda bunlardan bi haber. Amma ve lakin harkulade kara parçası Danimarka'nın kral aday adayı prensimiz Alf illaki istemekte kızı. Hatun da hatun hani, yüzyıllar öncesinden orta çağa göz kırpmış " Beni ne doktorlar, ne mühendisler istedi " dedirtmek için varmamış Alf'e.

Kraliyet hali farklı olur tabi. Darlıyolar hatunu. Şafakta görülen gül kokulu anlaşmalar, Danimarka'nın çarıklı askeriyle yapılacak müteffiklik, herşey kızcağızın omuzlarında. Laf aramızda Awilda da asi kız tabi, alıyo bi kaç hanım arkadaşını, giyiniyo, kuşanıyo sonra ver elini Baltık denizi. Korsan olacakmış orada, "elinin hamuruyla erkek işine karışacak" diyenlerin kellelerini alıp, sallandıracakmış gönderde. Zamane kızı evden böyle kaçıyo işte. Evden kaçıcaksanız böyle kaçınız.

Velhasılı kelam bu yaban güzelleri topluluğu, kaptanını yeni kaybetmiş bir korsan gemisiyle karşılaşır. Orda bir hengâme, bir dırdır, jartiyeri hafiften yukarı sıyırmalar, öpücük yollamalar falan derken birkaç gün sonra kaptanlığa Awildamız getirilir. Baltık denizinde iyi nam salar. Gün gelir Danimarka bu korsanlardan çok rahatsız olur. Bil bakalım kimi gönderirler bu yeni düşmanı alt etmeye ? Tabi ki de Altar'ın oğlu Tarkan değil. Babası kendisini kanıtlasın diye Prens Alf'i gönderir. Prens yiğit delikanlıdır, tricepsleri bicepsleri Hulk Hogan'a taş çıkarır maşallah. Bunlar gider cins-i latifler mürettebatına iyi bi ders verirler. Awilda çok heyecanlanır tabi, bi anda östorojen tavan yapar " Yiğidim, aslanım ben ettim sen etme. Ben seni sümdük, kıçı kırık, baba eteğinde oyuncak kamyon süren pale sanardım, al beni götür masmavi gökyüzüyle yemyeşil kırlarının birleştiği ülkene. Kışları 6 ay birlikte kıçımız dona " der. İşte tam bu noktadan sonra onlar erer muradına ermesine de, biz naparız onu bilemedim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder