Hür düşüncelerin Cuma'ya gidip, beyinde potansiyel izinler yaratmadığı bir blogtur. Müessesemiz de bir o kadar klimalı.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Bir Kaşık Ütopya Al Pirim

Evreka !! Evreka !! Paralel evrenler arası gezgini oldum, geçiş kapılarını buldum. Sürgülü kapılarmış, bildiğin asma kilit falan var üstlerinde. Heyecanlandım bak şimdi. Hayatında ilk defa top havuzu görmüş ufaklık gibiyim. O paralel senin, bu paralel benim dolaşmanın vakti geldi de çattı. Yıllar yılı benliğimin, dış dünya cephesindeki nagalip savaşından, önde güçsüz piyadeleri bırakıp, süvarileri yeni bulunan patikadan kaçırma planımın ilk  adımı atılmış oldu. Şimdi tek yapılması gereken dört nala paralele doğru sürmek, gerekirse bu aşk için kılıçları, kalkanları bırakıp hızlanmak.

Ha dersen ki; gittiğin paralelde ütopyanı mı bulacaksın be bre zındık ? Yok efendim haşa, kim ilk seferde Amerika'yı keşfetmiş ki ? Bir denenir, iki denenir, üç denenir... Nasıl olsa yolu ben bulmadım mı ? Gün gelir ütopyamın nefes kesici güzelliğnde son nefesimi veririm. Amma velakin ona ulaşana kadar bir paralelede harami, diğer paralelde patlıcan, bir diğer paralelde pastafarian kilisesi baş rahibi olabilmeyi göze almak lazım. Ben ve epik ordum buna hazırız. Herşey çok daha güzel olucak.... Eğer... Eğer kafamın içindeki bu nal sesleri beni çıldırtmassa tabi. Zaten her kaşif deli değil midir  ? Değil midir ey yüce Zeus ??

Bu kadar lakırtı yeter. Demir alma vaktidir. Tayfaaaa !! Demir çek !!!! İskele alabanda yelkenler fora !!!! ..

Fakat bi saniye... Unuttuğumuz bir şey var sanki.. Paralel evren... Sürgülü kapı.... Asma kilit... Peki ya anahtar ? Biri mürettebata söylesin, geri dönüyoruz ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder