Hür düşüncelerin Cuma'ya gidip, beyinde potansiyel izinler yaratmadığı bir blogtur. Müessesemiz de bir o kadar klimalı.

14 Eylül 2010 Salı

"Tanrım bunlar da nedir yahu ?!!!! " diye veryansın eden adama rastladım bugün. Etrafta süzülen cins-i latiflere bakıp sessizce fısıldayan adam. O adam ki gözlüklü, kır saçlı, iyi giyimli, tam bir İstanbul beyefendisi. Fakat ne olursa olsun etrafındaki yaşam formlarının albenisinden kendisini alamamış, olan biteni tanrısına soran bir yiğit.

Abimizin ağzından dökülen kelamları duyar duymaz birinci vitese taktım, 2 araç boyu mesafe koydum araya, peşinden gittim. Amacım gözlemlemek, gözlemlerkende eğlenmekti. 15 dakikalık Sherlock Holmes'cülük oyunum boyunca, zat-ı sungur 2 kez tökezlemek, 1 kezde yaşlıca bir amcamıza çarpmak suretiyle toplamda 3 kaza geçirdi. Onbeş ( rakamla 15 ) dakika içersinde bu denli sakar hava yaratmasının tek sebebi; boyun kaslarının, vücudunu çepe çevre sarmış, hormonlar tarafından yönetilmesiydi. Bu süre boyunca tek isteğim, kendisinin ellerini açıp " Sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım " diye tanrısına teşekkürünü iletmesiydi, yapmadı. Belki şu sıralar yapmaktadır. Kendisine burdan sevgi, sağlık, birlik ve beraberlik temennilerimi iletir, karşısında şapka çıkarırım.

1 yorum:

  1. %0 Satış komisyonu, ücretsiz sanal dükkân fırsatı ile Mavi marka ürünler Buypasa’da. Detaylı bilgi için https://ucretsizdukkan.com adresine uğrayabilirsiniz.

    YanıtlaSil